top of page
Yazarın fotoğrafıDean Vefik iZGi

Korona Virüsü(Covid-19)'nü Çocuklarla Konuşmak

Başta belkide ciddiye alınmayan, tehdit olarak görülmeyen Korona Virüsü hızla hayatımızın içindeki yerini alıyor. Hayatlarımız hızla değişiyor ve bu sürece uyum sağlamaya çalışıyoruz. Mantığımız yapmamız gerekenleri idrak ediyor, kendimizi ve çocuklarımızı korumak adına elimizden geleni yapmaya başlıyoruz. Ancak bu sürecin en zor yanlarından biri içinden geçmekte olduğumuz süreci çocuklarımıza doğru şekilde aktarmak ve bilgilendirmek.

Okuluna gidip arkadaşlarıyla eğlenen, sevdiği aile büyükleriyle görüşüp vakit geçiren, çocuk parkında oyun oynayan çocuklarımız; bir anda değişip tersine dönen bu sürecin sebebini doğal olarak anlayamamaktadır. Kendini hazırladığı; arkadaşlarının geleceği ve bir yıldır planlarını yaptığı doğum günü partisinin neden iptal edildiğini, önceden söz verdiğiniz o animasyon filmine neden gidemeyeceğinizi, hevesle beklediği piknikleri neden iptal etmek zorunda olduğunuzu ve hatta oyuncakçıların neden kapalı olduğunu, onları korku ve paniğe sürüklemeden açıklamak biz ebeveynlere düşüyor. Size yardımcı olması açısından bazı bilgileri sizler için derledim.


  • Korona Virüs'ünü çocuklarınızla konuşmaktan korkmayın: Çocuklarımızın çoğu belki okulda, belki de televizyonda Korona'dan bahsedildiğini duydular. Sağda solda gittikçe artan yüzü maskeli insanların da farkına varmaya başlıyorlar. Farkında oldukları bir durumun hakkında konuşmaktan kaçınmak, çocuklarımızın daha da korkmasına sebep olacaktır. Bu durumu fırsata çevirip onlara gerekli bilgileri belli filtrelerden geçirerek aktarmanız en doğrusu olacaktır. Ebeveyn olarak temel amacınız; çocuğunuzu temel başlıklarıyla bilgilendirerek, onun da bu konu hakkında bilgi sahibi olduğunu hissettirmektir. Filtrelenmiş doğru ve öz bilgiyi sizden öğrenmesi, dışarıdan duyacağı bilgi kirliliğiyle paniklemesinden daha doğrudur.


  • Gelişimsel açıdan destek olun: Bunaltıcı ve panikletici olacağından ötürü virüsle ilgili edindiğiniz her bilgiyi paylaşmayın. Bunun yerine, çocuğunuzun sorduğu soruları cevaplayın. Dürüstçe, verebileceğiniz bilginin en iyisini vermeye çalışın. Her sorduğu sorunun cevabını bilemeyebilirsiniz. Bunu onlarla paylaşın. Bilmediğiniz konuyu araştırıp üzerine tekrar konuşacağınızı belirtin. Çocuklarımızın bakış açısında, bizlerle irtibata geçip sorularını sorabileceklerini bilmelerinin onlar için çok önemli olduğunu unutmayın.


  • İpuçlarınızı çocuklardan alın: Çocuğunuzun Korona Virüsü ile ilgili neler bildiğini ve bununla ilgili neler hissettiğini öğrenmek için onunla sohbet edin. Size sık sık sorular sorması için onu zorlamadan teşvik edin. Ancak bunu yapabilmek için öncelikle kendinizi hazırlayın, bilgilendirin. Amacınızın çocuğunuzun aklında ki korku senaryolarını devre dışı bırakmak olduğunu unutmayın.


  • Önce kendi kaygılarınızı kontrol altına alın: Psikologlar ve pedagoglar; yaşanılan sürecin paniği ve kaygısındayken çocuklarınızla konuşmanın doğru olmadığını belirtiyor. Kaygı ve korkularınız çocuğunuza çok net bir şekilde yansıyacaktır. Bu yüzden çocuğunuzla konuşmadan önce kendi durumunuzla başa çıkmanız gerekecektir.


  • Güven verici olun: Çocuklar yaşları gereği benmerkezcidirler, bu yüzden de Korona Virüsü ile ilgili haberlerde gördüklerinden sonra kendisinin de bu virüse yakalanacağı düşüncesiyle telaşa kapılabilirler. Bu konuda bilgilendirici olmak biz velilerin görevi. Onlara bu hastalığın çok yaygın olmadığını(grip enfeksiyonu çok daha yaygındır) ve çocukların bu virüsü çok basit semptomlarla atlattığını anlatmanız rahatlamaları açısından da çok önemlidir.


  • Hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri anlatın: Çocuklarımıza karşı güven verici olabilmemiz için her şeyden önce söylediklerimizi kendimizin de uyguluyor olması gerekmektedir. Örneğin kitap okumayan bir velinin ödev olarak verildiği için sürekli kitap oku demesi gibi yada daha basit bir örnekle sigara içen bir kişinin çocuğuna sigara içmemesini söylemesi gibi. Çocuklar söylediğiniz şeyleri kendinizin uygulamadığını görürse size olan güvenini yitirir. Bu yüzden sizin de korunma yöntemlerini göstererek uygulamanız çok önemlidir. Korona Virüsü'nün mevsimsel grip gibi yakın temas, öksürük, aksırık ve tokalaşma gibi yollarla insanlar arasında yayılım gösterdiği bilinmektedir. Bu duruma karşı en çok önerilenlerden bir tanesi özellikle dışarıdan gelindiğinde, yemeklerden önce ve sonra, öksürdüklerinde, burunlarını sildiklerinde, tuvaleti kullandıktan sonra, en az 20 saniye boyunca ellerin sabunla doğru şekilde iyice yıkanması. Bunu yaparken beraber şarkı uydurabilirsiniz. Amaç el yıkamayı oyunlaştırıp eğlenceli hale getirmek. Bunun dışında dışarıdan gelindiğinde kıyafetlerin hemen kapı önünde değiştirilmesi, dışarı çıkılması gerekiyorsa eldiven ve maskenin takılması verilmesi gereken bilgiler arasındadır. Ayrıca dışarıda bulunulan süreçte veya ellerin yıkanmadığı süreçte ellerin göze, ağza ve buruna sokulmaması gerektiği mutlaka anlatılmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan korunma önerileri şu şekildedir:

  • El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.

  • Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.

  • Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).

  • Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir

  • Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.

  • Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.

  • Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.

  • Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.

  • Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.


  • Hayatınızı rutin tutmaya çalışın: Okulların tatil edilmesiyle beraber düzenlerde gevşemeler başlar.Yaz tatillerinde, ara dönem tatillerinde ve hatta hafta sonlarında bile okul olmadığı için çocukların yatma ve kalkma saatleri, beslenme düzenleri değişebilir. Ancak bu süreçte virüsle savaş açısından bağışıklık sisteminin güçlü kalması çok önemlidir. Bu da özellikle sağlıklı beslenme ve düzenli uyku sistemi demektir. Bu sebepten çocuklarımızın geç saatlere kadar oturmasına müsaade etmemeli bunu da uygun bir dille onlara anlatmalıyız. Yatmadan önce yapılan uyku ritüelleri her zaman çocukların yatağı sevmesini sağlayabilir.


  • Bilgilerinizi paylaşmaya devam edin: Çocuklarınıza edindiğiniz gelişmelerden onları da haberdar edeceğinizi belirtin. Şu an her sorunun cevabını bilemeseniz bile cevabı öğrendiğinizde mutlaka onunla paylaşacağınızı dile getirin.


Sevgi ve saygılarımla...

Dean Vefik İZGİ




Kaynaklar:

93 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page